27 Kasım 2008: Çevre için birleşik cephe
I)
Dünya, küresel çevre felaketine doğru hızlanarak akan bir
süreçtedir.
Son
20 yıldır çok sayıda doğal çevre felaketi, dünya çapında
iklim değişiklikleri nedeniyle artmıştır. Dünya nüfusunun
hatırı sayılır bir parçası, çevrenin muazzam tahribinden
doğrudan etkilenmektedir. Çevre yıkımının asıl sonuçlarını,
özellikle yoksul ülkeler ve geniş kitleler yaşamaktadır. Dünya
çapındaki felaketlerin hızlanmış döngüsü, yalnızca giderek
ıssızlaşmış dağları değil, kimyasallarla ve tozla sinsice
zehirlenen tarımı, denizlerin kullanımını, ormanları,.. asıl
olarak insanın yaşam alanlarını kapsamaktadır. Şiddetli iklim
değişikliklerinin başlamasını içeren asıl nedenler olarak,
karbondioksit, nitrojen oksit ve metan gibi sera gazlarının
emisyonunun artması ve doğal kaynakların dünya çapında azgınca
sömürüsü sayılmalıdır. Önümüzdeki birkaç yıl içinde,
dünyanın geri kalan parçasındaki bütün adalar ve kıyılar
sürekli olarak sel basması tehdidi altına girerken, dünya
nüfusunun yüzde 42'si su yetersizliğinin acısını çekecek,
milyonlarca insan üzerinde yaşadıkları toprakların çölleşmesi
nedeniyle buralardan kaçacaklardır. Dünyanın en büyük ekolojik
canisi ABD emperyalizmi, gelmesi beklenen “ekolojik
mülteciler”
dalgasına karşı koymak için şimdilerde “mini-nükleer
silahlar”
kullanmaya hazırlanıyor.
II) Bu durum, emperyalist
çevre cinayetlerine
karşı dünya çapında etkin bir direniş ve dünya çapında
militan bir çevre hareketi inşa ederek değişir.
Çevre koruması adı altında dünya hakimiyetine ulaşmaktan başka
hiçbir anlama gelmeyen emperyalist çevrebilimi ile uluslararası
mali sermaye, çevrenin yıkımına karşı etkin önlemler
alınmasını engellemektedir. 1970'ler ve 1980'lerde ortaya çıkmış
olan ve küçük burjuvazinin biçimlendirdiği çevreci hareket,
emperyalist çevrebilimin etkisi altında büyük ölçüde
zayıflatıldı; kendisini sınırlandırarak bir başvuru adresi
olmaktan çıktı ve Birleşmiş
Milletler'in
ve şirketlerin düzenledikleri konferanslara ve yuvarlak masa
toplantılarına katılır oldu. Böylelikle küçük burjuva
çevreciliği, uluslararası tekellerin ve tröstlerin azgın
sömürüsü altındaki çevre hareketine bağımlılığın peşine
takıldı.
Yeni bir küresel çevre hareketi, emperyalist
iklim politikasının bariz başarısızlığıyla birlikte ortaya
çıktı. Yeni bir çevre hareketi için militan eylemler ve kitlesel
mücadeleler, birçok ülkede yapıldı ve yapılıyor. Bu mücadele,
emperyalizmin sömürdüğü ve baskı altında tuttuğu ülkelerde
sık sık yeni sömürgeciliğe, doğal kaynakların, boru hattı
projelerinin, atık ve zehirli atıkların ihracı, tarımsal tek
ürünlülüğün vahşice sömürülmesi nedeniyle büyük çevre
zararlarına karşı mücadeleye bağlandı.
Doğal çevrenin
korunması mücadelesi, uluslararası gruplar, şirketler ve onların
hükümetlerine karşı ulusal ve sosyal kurtuluş mücadeleleriyle
etkileşim içinde olmak zorundadır.
III)
Kapitalizme eşlik eden küresel çevre krizi
İnsan
ve doğa arasındaki ilişki, kapitalist üretime geçişle birlikte
temelden değişikliğe uğramıştır. İnsan ve doğa arasındaki
etkileşim ilk kez insan-doğa bütünlüğünü tahrip etme
olasılığını taşıyan bir biçim almıştır. Karl Marks
Kapital'de, kapitalizmin yıkıcılığına işaret etmişti:
“Kapitalist
üretim bu nedenle teknolojiyi geliştirir ve ancak bütün
zenginliğin asıl kaynağını -toprağı ve emekçiyi- kurutarak
çeşitli süreçleri toplumsal bir bütün içinde birleştirir”.
(Marks, Kapital I) Çevre krizi, kapitalizmin genel
krizinin bileşenidir ve bu emperyalist siyasete karşı etkin bir
direnişle savaşılmalıdır. Bu savaş, kapalı devre teknolojinin
yarattığı yeni üretici güçleri geliştirmeyi her şeye rağmen
durduramayan uluslararası tekellerin, geleceğin teknolojilerinin
geliştirilmesini ve uygulanmasını engellemelerine karşı kararlı
bir mücadeleyi de içerir. Bilimadamları, biyoloji ve teknolojinin
alaşımı için -yaratıcı mühendislik gibi- disiplinlerarası ilk
adımları atıyorlar. Fakat doğal çevrenin bir bütün olarak
korunması, ancak, iktidarın vurguncu uluslararası sermayenin
elinden alınmasıyla mümkün olacaktır. Bu yüzden, enternasyonal
Marksist-Leninistler açısından doğal çevrenin korunması
mücadelesi, sosyalist bir alternatif için mücadeleye sıkı sıkıya
bağlıdır.
IV) Enternasyonal
Marksizm-Leninizm ve işçi hareketi, doğal hayatı koruma ve
sürdürme mücadelesinde üzerine düşen sorumluğu
alacaktır.
Biz,
aşağıda imzası olan devrimci ve Marksist-Leninist partiler ve
örgütler, 6 Aralık 2008'deki Dünya Çevre Günü vesilesiyle,
uluslararası şirketlerin ve onların hükümetlerinin kar hırsıyla
neden oldukları doğal çevre yıkımına karşı etkin küresel
direnişi örgütlemek için öne atılıyoruz.
Bu, çevre
hareketinin daha ileri temellerdeki gelişiminin uluslararası
birleşik cephesini, emperyalist çevre politikalarına karşı
uluslararası koordine eylemleri, enternasyonal örgütlerin deney
alışverişini gerektirir.
Aşağıdaki talep ve sloganlarla ayağa kalkıyoruz:
*
Çevreyi kar hırsından koruyun -sera gazlarının emisyonunu
azaltmak için acil önlemler alınsın!
*
Nükleer sistemler, zararı işletenlere kesilerek derhal kapatılsın
-bütün ABC silahlar (atomik, biyolojik ve kimyasal silahlar)
yasaklansın ve tahrip edilsin!
*
Tropikal yağmur ormanlarının ortadan kaldırılması uluslararası
ölçekte yasaklansın! Su kaynakları etkin biçimde korunsun!
*
Yenilenebilir enerji kullanımı genişletilsin ve yaygınlaştırılsın!
Karbondioksit emisyonu kesinlikle azaltılsın! Çevre
dostu ekonomiye geçilsin!
*
Kanserojen maddeler (CFC -kloroflorokarbon) dünya çapında tümüyle
yasaklansın ve FC'lerin (florokarbon) kapalı devreler dışında
kullanımı kesinlikle kısıtlansın; böylelikle ozon tabakası
tümüyle onarılabilsin!
*
Büyük emperyalist güçlerin kaynakları sömürmesi sonucu bir
süre sonra eriyecek olan Kuzey Buz Denizi'ndeki tahribata son
verilsin!
Tüm dünyanın kurtarılması için mücadele eden
devrimci güçlerle dayanışma içinde olalım!
Sömürü ve
emperyalist baskının olmadığı bir gelecek için çalışalım!
Devrimci ve Marksist-Leninist parti ve örgütlere, onlarla
enternasyonal işbirliğinin inşasına güç verelim!
Kasım
2008
Bolivya,
Komünist Parti (Marksist - Leninist - Maoist)
Bulgaristan,
23 Eylül Direniş Hareketi (İkinci talebin ilk kısmı
dışındakileri onaylıyor)
Şili,
Şili Komünist Partisi (Proleter Eylem) PC(AP)
Avrupa Türkiyeli
İşçiler Konfederasyonu (ATIK)
Çek
Cumhuriyeti, Çekoslovakya Komünist Partisi- Çekoslovakya
İşçi Partisi (KSC-CSSP)
Almanya,
Almanya Marksist-Leninist Partisi (MLPD)
Almanya,
Wuppertal e.V. Filistinliler Topluluğu
Yunanistan,
Yunanistan Komünist Örgütü (KOE)
Hindistan,
Halkın İlerici Partisi, Andhra Pradesh (POP)
İran,
İran Ranjbaran Partisi
İtalya,
Komünizm için Direnişi Destekleme Komiteleri (CARC)
Lüksemburg,
Lüksemburg Komünist Örgütü (KOL)
Hollanda,
GML/ Kızıl Sabah
Peru,
“Canto Vivo” Çevreciler
Derneği
Romanya, Yeni Komünist Partisi (NPCR)
Rusya,
Marksist-Leninist Platform
Sırbistan,
İşçi Partisi (Partija Rada)
İsviçre,
İşçilerin Eğitimi (Zürih)
Türkiye,
Kuzey Kürdistan Bolşevik Partisi (BP NK-T)
Türkiye,
Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği
(TIKB)
Türkiye, Partizan
Türkiye, Kuzey Kürdistan, Marksist Leninist Komünist Parti
Venezüella, Gayonlar, İşçilerin Sesi